Uzun İnce Bir Yol (1991)

Kitap: Dede Korkut Öyküleri (Duha Koca Oğlu Deli Dumrul Öyküsü)
.
Yazar: Kolektif
Yayınevi: Kare Yayınları
Sayfa Sayısı: 184
Boyutlar: 14x20cm
.
.
Konu: Deli Dumrul isminde bir er vardır. Deli Dumrul kuru bir çayın üstüne köprü yaptırmıştır. Geçeninden 30 akçe geçmeyeninden döve döve 40 akçe alırdı. Bir gün köprüsünün yayına bir bölük oba yerleşir. Bu obada bir yiğit ölür ve feryatlar üzerine Deli Dumrul atıyla oraya gelir. Feryatların nedenini sorar bir yiğidin öldüğünü öğrenir. Azrail'e kızar ona meydan okur. Onunla dövüşmek için Tanrıya yalvarır. Sonra evine döner.

Deli Dumrul bir toy düzenler ve bu toyda Azrail gelir. Deli Dumrul kılıcını Azrail'e savurur ve azrail güvercin olup kaçmaya başlar. Deli Dumrul atına binip Azrail'i kovalarken Azrail birden ata gözükür, at ürker ve Deli Dumrul attan düşer. Azrail Deli Dumrul'un üzerine gelir Deli Dumrul Azrail'e yalvarmaya başlar bunun üzerine Azrail kendisine değil Tanrı'ya yalvarmasını söyler. Deli Dumrul Tanrıya yalvarır ve Tanrı Deli Dumrul'a kendi canı yerine can bulmasını söyler. Deli Dumrul annesine ve babasına gider ama onlar canlarını vermezler. Can bulamadığı için karısına gider. Karısı da onsuz bu hayatın hiçbir önemi olmadığını söyler ve kendi canını vermeye razı olur. Deli Dumrul Tanrıya yalvarır ya ikimizin canını al ya da ikimizi de bağışla diye. Bunun üzerine Tanrı onları bağışlar, 140 yıl ömür verir ve annesinin, babasının canını alması için Azrail'e emir verir. Deli Dumrul ve eşi 140 yıl ömür sürerler.
.
Film: Uzun İnce Bir Yol (1991)
.
Yönetmen: Tunç Başaran
Senaryo: Tunç Başaran
.
Oyuncular: Tarık Akan – Müşfik, Taner Barlas – Azrail, Caren Liby – Mary, Orhun Seydik, Orhan Çağman, Nevin Aypar, Özcan Özgür, Selma Kutluğ, Ali Rıza Özbilgiç, Arslan Kacar
.
Konu:
Yıllardır İngiltere’de yaşayan Müşfik ve İngiliz eşi Mary, oğulları Adem’i sünnet ettirmek için Türkiye’ye gelirler. Sınır kapısından giriş yaptıkları andan itibaren karısının uyarılarına aldırmayarak oldukça süratli araba kullanan ve birçok kez hatalı sollama yapan Müşfik, yaptığı sollamalardan birinde, karşıdan gelen bir minibüsün yoldan çıkarak devrilmesine ve can kaybına neden olur. Yollarda kol gezen Azrail bunu görüp öfkelenir ve Müşfik ile ailesinin peşine düşer. Anne ve babasının yaşadığı Bodrum’a gelinceye dek birçok defa Azrail ile karşılaşıp konuşan Müşfik, Azrail’in peşinde olduğunu ve canını almakla görevlendirildiğini kabul etmek istemez.

Uzunca bir yolculuktan sonra köyüne gelen Müşfik, eski sevgilisi Zeynep’in öldüğünü duyar. Zeynep, kendi oğlunun zıpkınından “kazayla” fırlayan mızrakla
ölmüştür. Kazanın olduğu mekânda Azrail’i gören Müşfik, Zeynep’in canını alanın kendi peşine düşen Azrail olduğunu anlar. O gece, rüyasında, Azrail elinde tırpanı ve beyaz peleriniyle yeniden Müşfik’e görünür ve kendisine inanmadığı için Zeynep’in canından olduğunu söyler. Müşfik af diler ancak Azrail, bağışlayanın kendisi değil, Tanrı olduğunu belirtir. Ertesi gün, bir türbenin yakınındaki ağaca çaput bağlayıp camiye giderek Tanrı’dan af dileyen Müşfik’e Azrail, kendisinin ve ailesinin canlarının, yerlerine rızasıyla can verecek birini bulması koşuluyla bağışlandığını bildirir. Müşfik, böyle birşeyi ne anne babasından ne de karısından isteyebilir. Geri dönüş yolculuğunda, E5 karayolu levhasını ve yeniden karşısına
çıkan Azrail’i görünce onun canlarını orada alacağını anlayarak karısı ve çocuğuyla birlikte arabayı terk edip bir harabeye sığınır ve olanları ailesine anlatır; Azrail’in en başından beri peşlerinde olduğunu, yerlerine can istemesine karşın kimseden bunu isteyemediğini, olacakları kadere bıraktığını ama Azrail’in peşlerini bırakmadığını, Allah’la aralarından çekilmesini istediğini, onunla dövüşeceğini söyler. Azrail, ölümden kaçılamayacağını belirterek Müşfik’in canını almak için harekete geçtiğinde Mary, kocası yerine kendi canını almasını söyleyerek Müşfik’in önüne geçer. Bunun üstüne Müşfik, Azrail’e saldırır. Tam o sırada köyde, Müşfik’in annesi, “Allahım sen onları kazadan koru, alınacak can varsa benimkini al” diye dua eder. Babası da “benimkini de” diyerek annesinin elini tutar ve böylelikle canları alınır. Ölümden kurtulan Müşfik ve ailesi yola devam eder. (http://www.millifolklor.com/)
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder