YER DEMİR GÖK BAKIR (1987)

Kitap : Yer Demir Gök Bakır
.
Yazar : Yaşar Kemal
Yayınevi : Yapı Kredi Yayınları
Sayfa : 383
Ölçü : 13.5 x 21 cm
YKY'de 1. Baskı: Ocak 2004
.
Konu:
Başı dara düşenler, yarattıkları düş dünyasında bulurlar yollarını. Ayakta kalabilmek için sığındıkları bu dünya bir yandan onları yaşatırken, bir yandan da hikayelerini örer. Dağın Öte Yüzü üçlüsü darda kalanların yarattıkları düş dünyasının büyük ve görkemli hikayesidir. Üçlünün ikinci kitabı Yer Demir Gök Bakır bütün mümkünlerini yitirmiş köylülerin kendi yarattıkları ermişin işaret ettiklerine bakarak hayatta kalmalarını anlatır. Roman kendi mitini yaratmanın tanığı, düş dünyasının gücünün kanıtıdır. Fransız Eleştirmenler Derneği`nce "Yılın en güzel romanı" seçildi.
.
.
.
.
Film : Yer Demir Gök Bakır - 1987
.
Yönetmen ve Senaryo : Zülfü Livaneli
.
Oyuncular : Rutkay Aziz, Yavuzer Çetinkaya, Macide Tanır, Serap Aksoy, Eray Özbal, Gürel Yontan, Tuncay Akça, Melih Çardak, Rana Cabbar, Dilek Damlacık, Yasemin Alkaya, Peter Schulze, Ingebor Carsters, Uğur Esen, Yudum Yontan
.
Konu:
Çukurova'da çaresizlik yoksulluk ve korku içinde yaşayan insanların öyküsü. Köylüler acımasız doğa karşısında yaşam savaşı verirlerken, bir gün Adil Ağa'nın kapılarına dayanmasını korkuyla beklerler. Çünkü köylülerin beklentileri altında yatan korku, Adil Ağa'ya olan borçlarıdır. Bu çaresizlik içinde yaşayan köylüler, sonuçta kendilerine sahip çıkması için Taçbaş'' (Rutkay Aziz) bir "ermiş" bir "mitos" durumuna getirirler. Tüm hastalıkları, herşeyi bir dokunuşuyla iyi edeceğine inandıkları Taçbaş, onlar için artık peşlerine takıldıkların bir "umut"tur. Oysa Taçbaş, köylüleri düş dünyasından kurtarmak için çaba sarfeder. Ama herşey boşunadır. Köylüleri inandıramaz. Bir noktadan sonra Taçbaş da köylülerin düştüğü tuzağa düşer gibi olur. Çünkü bu düş dünyasının içinde o da kendini bir "ermiş" gibi görmeye başlayacaktır. Tüm bu olayları dikkatle izleyen muhtar (Yavuzer Çetinkaya) ise, gerçeğin farkındadır. Ne var ki köylülerin inancını yıkmak için gösterdiği çabalar neticesiz kalır. Sonuçta jandarmalar Taçbaş'ı alıp götürürler.

Filmde, Yaşar Kemal'in romanda kullandığı dille ve anlatımla, halkın yoksulluğu, eğitimsizliği ve hurafelerin peşinden sürüklenişi perdeye yansıtılmaktadır. Sinemalarda gösterildiği dönemde eleştirmenler filmden övgüyle söz ederek, hem müziği hem de kamera kullanımını övüp, filmi "bir kar senfonisi" olarak nitelemişlerdir. Yaşar Kemal, filmin romanı başarıyla perdeye yansıttığını söylemiştir.
.
-------------------------------------------------------------------------------------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder